Atatürk'ün kızı
Geçen gün Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin bir kaza sonucu feci bir şekilde öldüğünü öğrendiğimde yüreğim cız etti.
Kendisiyle ilk karsılaşmami hatırladım. Bir konferansın onur konuğuydu. Karizmatik haliyle içerdeki bütün kadınlardan farklıydı. Halbuki ne ünlü kişiler vardı içeride. Herkes ne kadar şık ve bakımlıydı.
Ama Ülkü hanım sessiz ve dimdik duruşuyla Atatürk'ün kızı olmanin gururunu hissettiriyordu hepimize. Ayrıcalıklıydı o. Ne kadar kıskandım onu bilemezsiniz.
Kibar, bakımlı, makyajı özenle yapılmış, kıyafeti şık ama abartılı değildi. Takıları özenle seçilmişti.
Kendisiyle sohbet etme isteğimi geri çevirmeyerek nezaket göstermişti. Beni tanımıyordu ama sanatçı olmam yeterliydi . Bana gözlerinin içi gülerek, sakin sesiyle gülümseyerek sorularıma cevap vermesi beni çok duygulandırmıştı. Atatürk'ün, ,Atatürk'ümün kızıydı o, Ellerim titredi.
Daha sonra bir kaç yerde karşılaştık. Her seferinde ne beni , ne de ismimi unutmadı.
Bir keresinde Banu Noyan ona doğum günü partisi düzenlemişti. Aile dostlarının yanısıra sanatçılar da vardı. İlham Gencer , Yılmaz Morgül gibi çok değerli isimlerle bir aradaydık . Şarkılar söyleyip eğlendik.
Çok değer verdiği eşiyle beraber içinden Atatürk büstünün adeta yükseldiği sürpriz pastayı keserken neredeyse ağlayacaktı.
Samimiyetini hissettirdiği için etrafı bir sevgi yumağı ile çevrili idi.
Bu hafta içimden Ülkü Adatepe'yi yazmak geçti.
Bu yazıyı okuduğunuzda toprağa verilmiş olacak. Cumhuriyet tarihimizin yaşayan önemli kişilerinden biriydi.
Ben Atatürk'ün kızıni tanımaktan şeref duyuyorum. Nur içinde yatsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder