Sorsanız sadece tişört kot alıyorum der. Erkekler alışveriş yapmayı sevmez görünürler. Siz deli gibi elbise denerken o gözleriyle çoktan alacağını seçip almıştır bile. Siz 30 liralık tişörtün başında pazarlık ederken o gözünü kırpmadan beğendiği tişörte 100 tl verir.
Erkekler alış veriş yaparken fiyata hiç takılmazlar. Kafasında belli bir bütçe vardır. O parayı tek bir parfüme de verebilir , bir kazağa da...
Ben hiç bir gömlek almak için mağaza mağaza gezen erkek görmedim. Ya siz? Bir dükkana girer , alır ve çıkar.
Gündüz işe giden erkeğin bu gün ne giyeyim diye telaş etmediğini sanmayın. Hele görüntüsüne önem veriyorsa sabah banyoda cildine ve saçlarına harcadığı vakit nerdeyse bir saati bulur.
Özellikle temiz ve bakımlı bir erkeğin banyosu kozmetik malzemeleriyle doludur. Siizin kullandığınızdan daha çeşitli şampuanları, duş jelleri, parfümleri vardır. Sizin kremlerinizden de arada bir kullanıyordur.
Hiç çaktırmasa da saçları en ciddi takıntılarıdır. Saç telleri tepeden terk-i diyar eylemeye başladığında içlerindeki panik artar. Saçının arkasını kontrol etmek için banyoya daha çok ışık yaptırır.Üstelikte kafaya taktıkça daha çok dökülür saçlar. Beyazlamasından bile daha çok dert eder.
Bir ara sıfır numara kel kafalar pek revaçtaydı. Biz kadınlar içimizden gülerdik. Çünkü yakışan yakışmayan sıfırlardı saçları.
Birileri saç ekimini tavsiye eder, o da gidip öncelikle ön tarafını ektirir. Bir süre sonra arkadan dökülme hızlanınca , o ekilmiş saçlar ön tarafta ahenkle dans ederler tek başlarına.
Aslında bir erkeğin en önemli takıntısı ayakkabılarıdır. Üstelik de ayakkabı tutkusu kadınlardan çok daha hastalıklı haldedir. Sorsanız şunun şurasında üç beş ayakkabım var deyip geçiştirir. Aslında dolaplar dolusu ayakkabısı vardır.
Ayakkabısever erkekler ayakkabılarına göre üst baş alırlar,
Ayakkabı alırken parasını hiç sormazlar. Önemi olan ayağına uyan numarayı bulmaktır. O mağazada yoksa civar illerdeki mağazalardan, hatta internetten bile soruşturabilir.
Bir erkeği yeni bir ayakkabı almaErkeklerin alışverişkolikliği kadınlardan daha fenadır.
Sorsanız sadece tişört kot alıyorum der. Erkekler alışveriş yapmayı sevmez görünürler. Siz deli gibi elbise denerken o gözleriyle çoktan alacağını seçip almıştır bile. Siz 30 liralık tişörtün başında pazarlık ederken o gözünü kırpmadan beğendiği tişörte 100 tl verir.
Erkekler alış veriş yaparken fiyata hiç takılmazlar. Kafasında belli bir bütçe vardır. O parayı tek bir parfüme de verebilir , bir kazağa da...
Ben hiç bir gömlek almak için mağaza mağaza gezen erkek görmedim. Ya siz? Bir dükkana girer , alır ve çıkar.
Gündüz işe giden erkeğin bu gün ne giyeyim diye telaş etmediğini sanmayın. Hele görüntüsüne önem veriyorsa sabah banyoda cildine ve saçlarına harcadığı vakit nerdeyse bir saati bulur.
Özellikle temiz ve bakımlı bir erkeğin banyosu kozmetik malzemeleriyle doludur. Siizin kullandığınızdan daha çeşitli şampuanları, duş jelleri, parfümleri vardır. Sizin kremlerinizden de arada bir kullanıyordur.
Hiç çaktırmasa da saçları en ciddi takıntılarıdır. Saç telleri tepeden terk-i diyar eylemeye başladığında içlerindeki panik artar. Saçının arkasını kontrol etmek için banyoya daha çok ışık yaptırır.Üstelikte kafaya taktıkça daha çok dökülür saçlar. Beyazlamasından bile daha çok dert eder.
Bir ara sıfır numara kel kafalar pek revaçtaydı. Biz kadınlar içimizden gülerdik. Çünkü yakışan yakışmayan sıfırlardı saçları.
Birileri saç ekimini tavsiye eder, o da gidip öncelikle ön tarafını ektirir. Bir süre sonra arkadan dökülme hızlanınca , o ekilmiş saçlar ön tarafta ahenkle dans ederler tek başlarına.
Aslında bir erkeğin en önemli takıntısı ayakkabılarıdır. Üstelik de ayakkabı tutkusu kadınlardan çok daha hastalıklı haldedir. Sorsanız şunun şurasında üç beş ayakkabım var deyip geçiştirir. Aslında dolaplar dolusu ayakkabısı vardır.
Ayakkabısever erkekler ayakkabılarına göre üst baş alırlar,
Ayakkabı alırken parasını hiç sormazlar. Önemi olan ayağına uyan numarayı bulmaktır. O mağazada yoksa civar illerdeki mağazalardan, hatta internetten bile soruşturabilir.
Bir erkeği yeni bir ayakkabı almaktan alıkoyan tek şey istediği modeli bulamamaktır.
Erkekler özellikle evlendikten sonra kilolarına pek dikkat etmezler. Çünkü yeni gelin bütün hamaratlığını gösterip onlarca çeşit yemek yapar. Yemezsen küser filan. Bir süre sonra ikisi de bin kilo olduğunda vakit çok geçtir. Erkekler ancak boşanınca spor salonuna yazılırlar.
Bu gün beyleri yazmak geldi içimden. Reklamları yazacaktım kalemimden bunlar döküldü . Haftaya reklamlar üzerine yazmaya devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder