1 Nisan 2012 Pazar

biz çalgıcılar 1

Bu gün de enstrüman çalan müzisyenleri anlatmaya çalışacağımJ

Müzisyen dediğin kaplumbağa gibidir.Enstrümanıyla beraber gezer.Kilolarca davul taşıyan da vardır,küçük bir çanta içinde kaşık taşıyan da..

Enstrümanı müzisyenin ekmek teknesidir.Kimimiz gözümüz gibi bakarız,kimimiz depoya atar,sahneden sahneye çalarız.

Enstrüman çalmak nankör bir iştir .Ellerini çalıştırmazsan seni çabuk terkeder.

Müzik aleti deyip geçmeyin.Profosyonel olanlar çok pahalıdır.Cep telefonu gibidir.Sürekli yeni modelleri çıkar.Yenilemezsen sound çıkmaz.

Müzisyen olmak kolay bir iş değildir.Hem bedenini hem ruhunu eğitirsin.Yetenekli olmak yeterli değildir.Eğitim şart..

Müzisyenlik zor iştir.Tek başına çalarsın ama grup halinde çalışırsın.Hep birlikte hareket etme zorunluluğu vardır.

Müzisyen sürekli acıkır,susar,Her mola yerinde yemek yemek ister.sigara molaları sayısızdır.o nedenle 2 saatlik yolu 5 saatte gidemeyiz.

Bu nedenle menejerler talepleri birmeyen müzisyenlerden yaka silkerler.

Müzisyen sahne bitince parasını almak ister,Bir arabaya doluşup gelirler ve evlere ayrı ayrı taksiler tutup giderler.

Müzisyenlik yokluk,borç içinde yaşamak demektir.Müzisyene kimse kefil olmaz ama müzik yaptığı yere beleş takılmak isterler.

Eskiden müzisyene kız vermezlerdi.

Kızı boş bırakınca ya davulcuya ya zurnacıya varır derler…

Evli müzisyenin karısı bekar sayılır.Hele gündüz işte çalışan bir kadınsa biri evden çıkarken diğeri gire.

Böylece hayatlarının en güzel anlarını kaçırırlar,Vakit bulup çocuk yaparlarsa durum daha da vahim olur.

Gündüz çocuklarına vakit ayırsa akşama çaldığı mekana ölüsü gider.

Evli müzisyenin karısı çocuklarının sünnetini bile kocasının müzik yapmadığı bir güne gore ayarlamalıdır.

Uyku müzisyenin en sevdiği şeydir.Kalkmak istemeyiz yataktan.Mümkünse her türlü aktiviteyi yataktan yürütmekten hoşlanırız.

Sahne dediğin neşe ister,güleryüz ister,hareket ister,düzgün kıyafet ister,çamursuz ayakkabı,dizi çıkmamış kot ister..

Müzisyen hasta olamaz,ameliyat olamaz,ailesinden birini kaybedemez,evi yansa kımıldayamaz,havasında olmamak diye bir şey sözkonusu bile değildir.

Sahnede farklı olan müzisyen çok iyi müzisyen olmasa dad aha çok tercih edilir.O nedenle kimse gibi olmamaya gayret gösterilir.En farklı giyinen,saç şekli yapan,sahnede aktif olanlar ünlülerin göz bebeği olur.

En şahane müzisyenler romanlardır.Keriz yaparlar,sipalileri gacılara harcarlar.müzisyenler estralara bayılırlar.Alatura denen bahşişler neşe kaynağıdır.

Bahşiş geleceğini hissettikleri işlerde daha bir coşkulu çalarlar.

Müzisyen içkiyi sigarayı sever:hele ikram edilirse deli gibi içer.BU işi o kadar büyüttüler ki belli miktarda içki ikram etmeyen mekanda çalmıyor,kulis isteklerine şişeleri yazdırıyorlar.

Son sigaralar,Son yudumlar hem menejerlerin hemde şarkıcıların kabusudur….illede son nefesler çekilir…

Bir orkestra kurulurken dört müzisyen bir davulcu olarak konuşulur.davulcuları müzisyenden saymazlar.

Müzisyenler kendi aralarında özel bir lisan geliştirmişlerdir.İstemezlerse kimse konuştuklarını anlamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder